Kaldı yine kaldı..
Tarih:20-22 Nisan 2007
Ekip: Alper Işın Duran, Ozan Onur, Önder Bingöl, Gökay Bıyık
Rota: Kaldı Kuzey Buz Kulvarı Aladağlar/Niğde
"Hazırlanın! Buraya gelebilir o!"
Faaliyetin özeti bu cümleler sanırım. Şaşkınlıkla, heyecanla, zevkle izlemeye başladığımız, kampımızdan bir kaç yüz metre ötede akmaya başlayan çığın tozu bize doğru yönelince birden herşey değişti..Montumu aldım, diğer elimde telefon, ayakkabılarımı giyip fırladım dışarı. Nereye kaçmalı, çok geç düşünüyorum ama kampın altındaki kayalıklar uygun gibi."Hala nasıl akar yaa!! abi Gürtepe tarafından geliyo sanırım abii yuuuuuh! çek çek!" lerden sonra sakince çadıra girdik.
- Saat kaç abi?
- Üç buçuk...(gülüyoruz ağlanacak halimize)
Alper'in abrioletsiyle (evet abi gayet öyle) buz gibi bir geceden sonra Niğde'ye vardık. Saat 9'da Salim abilerdeyiz..Biraz oyalandıktan sonra traktörle orman içine kadar gittik.( Bu arada faaliyetten önce jandarmaya faks çekmiştik, ormanın yakınında bizimle buluşup ayrıntılı bilgilerimizi kaydettiler, gayet iyi niyetli davrandılar.Bilginize) Saatin gayet erken olmasından dolayı geze geze kampa
çıktık.. Bir önemli detay daha hepimizde nerdeyse 3. dereceden, Önder'de sağlam 2. dereceden yanıklar oluştu. Gözlerimizi 40 dk da bir dinlendirmek zorunda kaldık, inanılmaz sıcak ve kar yansımasının (yeni kar olması nedeniyle) çok yüksek olması bu faaliyetin ikinci önemli zorluğuydu. Yukarı doğru yükselirken önce Sulağankaya'da şeytan rampasının hemen üzerinden inen çığ, ardından Sulağankeler yolundaki çığ dikkatimizi gayet çekti.
Kampı kurup, yerleştiğimiz sırada daha tencereye erişteyi yeni koymuştuk ki yukarıdaki sahneler yaşandı. Bundan sonra en geç yarım saat arayla Sulağankeler
üzerindeki 4 farklı noktadan çığ akmaya devam etti.Arkada Güzeller Kuzey ve Batı çanağı tarafından sesleri duyuyorduk. Hala kuzey yüzlerinde ve (mevsimi değil abi) batı yüzlerinde tehlike olmadığı konusunda kararlıyken faaliyet planlarına devam ediyorduk. Kulvar kuzeyde, iniş batıda, kulvar üzerinde bizi bekleyen buz da pastanın kreması. Her şey güzel. Bu rahatlıkla (ne rahatlık ama) Alper uykuya daldı ve o ses, gözlerimi ayırmadan izlediğim ve beklediğim o ses geldi..Güzeller Batı iki koldan akmaya başladı. Her 15-20 dakikada bir yaklaşık 5 defa bu işi gerçekleştirdi. Bu faaliyetin noktalanması için gereken en son sebep de gerçekleşti.
Teknik detay: Perşembe ve Cuma kar yağmış. Cuma gecesi hava açık, Cumartesi tüm gün inanılmaz sıcak bir hava. Çığ düşmesin de daha ne olsun.
Yarın sabah döneceğiz, Kaldı yine kaldı, ben güneyden 3. defa eli boş döneceğim(güneyde aşk başkaymış gerçekten), onca yolu gel tekrar geri dön. Bir dahaki sefere kuzeye gitmeye söz veriyorum kendime ama planlar da hep güneyde. Bu kadar sıkıntı 3 günlük yemeği bitirmemiz için yeterliydi ve bitirdik de.. Ertesi sabah erkenden kalkıp, dönüşe başladık,ormanda Salim abiyle buluştuk. Akşam da İstanbul'a dönmemizle faaliyet sonlandı. Fotoğraflar siteye, çığ videoları da en kısa zamanda yutübe yüklenecek.
Ama mevsimi değil dedim size..
Videolar için:
Ekip: Alper Işın Duran, Ozan Onur, Önder Bingöl, Gökay Bıyık
Rota: Kaldı Kuzey Buz Kulvarı Aladağlar/Niğde
"Hazırlanın! Buraya gelebilir o!"
Faaliyetin özeti bu cümleler sanırım. Şaşkınlıkla, heyecanla, zevkle izlemeye başladığımız, kampımızdan bir kaç yüz metre ötede akmaya başlayan çığın tozu bize doğru yönelince birden herşey değişti..Montumu aldım, diğer elimde telefon, ayakkabılarımı giyip fırladım dışarı. Nereye kaçmalı, çok geç düşünüyorum ama kampın altındaki kayalıklar uygun gibi."Hala nasıl akar yaa!! abi Gürtepe tarafından geliyo sanırım abii yuuuuuh! çek çek!" lerden sonra sakince çadıra girdik.- Saat kaç abi?
- Üç buçuk...(gülüyoruz ağlanacak halimize)
Alper'in abrioletsiyle (evet abi gayet öyle) buz gibi bir geceden sonra Niğde'ye vardık. Saat 9'da Salim abilerdeyiz..Biraz oyalandıktan sonra traktörle orman içine kadar gittik.( Bu arada faaliyetten önce jandarmaya faks çekmiştik, ormanın yakınında bizimle buluşup ayrıntılı bilgilerimizi kaydettiler, gayet iyi niyetli davrandılar.Bilginize) Saatin gayet erken olmasından dolayı geze geze kampa
çıktık.. Bir önemli detay daha hepimizde nerdeyse 3. dereceden, Önder'de sağlam 2. dereceden yanıklar oluştu. Gözlerimizi 40 dk da bir dinlendirmek zorunda kaldık, inanılmaz sıcak ve kar yansımasının (yeni kar olması nedeniyle) çok yüksek olması bu faaliyetin ikinci önemli zorluğuydu. Yukarı doğru yükselirken önce Sulağankaya'da şeytan rampasının hemen üzerinden inen çığ, ardından Sulağankeler yolundaki çığ dikkatimizi gayet çekti.Kampı kurup, yerleştiğimiz sırada daha tencereye erişteyi yeni koymuştuk ki yukarıdaki sahneler yaşandı. Bundan sonra en geç yarım saat arayla Sulağankeler
üzerindeki 4 farklı noktadan çığ akmaya devam etti.Arkada Güzeller Kuzey ve Batı çanağı tarafından sesleri duyuyorduk. Hala kuzey yüzlerinde ve (mevsimi değil abi) batı yüzlerinde tehlike olmadığı konusunda kararlıyken faaliyet planlarına devam ediyorduk. Kulvar kuzeyde, iniş batıda, kulvar üzerinde bizi bekleyen buz da pastanın kreması. Her şey güzel. Bu rahatlıkla (ne rahatlık ama) Alper uykuya daldı ve o ses, gözlerimi ayırmadan izlediğim ve beklediğim o ses geldi..Güzeller Batı iki koldan akmaya başladı. Her 15-20 dakikada bir yaklaşık 5 defa bu işi gerçekleştirdi. Bu faaliyetin noktalanması için gereken en son sebep de gerçekleşti.Teknik detay: Perşembe ve Cuma kar yağmış. Cuma gecesi hava açık, Cumartesi tüm gün inanılmaz sıcak bir hava. Çığ düşmesin de daha ne olsun.
Yarın sabah döneceğiz, Kaldı yine kaldı, ben güneyden 3. defa eli boş döneceğim(güneyde aşk başkaymış gerçekten), onca yolu gel tekrar geri dön. Bir dahaki sefere kuzeye gitmeye söz veriyorum kendime ama planlar da hep güneyde. Bu kadar sıkıntı 3 günlük yemeği bitirmemiz için yeterliydi ve bitirdik de.. Ertesi sabah erkenden kalkıp, dönüşe başladık,ormanda Salim abiyle buluştuk. Akşam da İstanbul'a dönmemizle faaliyet sonlandı. Fotoğraflar siteye, çığ videoları da en kısa zamanda yutübe yüklenecek.
Ama mevsimi değil dedim size..
Videolar için:
Comments