Beşparmak Kuzeybatı Duvarı



Faaliyete Katılanlar:Alper Işın Duran, Gökay Bıyık
Tarih: 30 Temmuz-1 Ağustos 2007
Beşparmak Kuzeybatı Duvarı (D-,III+,V)

Teknik Malzeme:
- Takoz seti (1-2-3 Numaralar ikişer tane)
- Friend seti
- 10 adet sikke
- 3 Hexan (büyük boylar)
- 9 adet ekspress
- 2 Yarım ip
- Çeşitli uzunluklarda 12-13 perlonbant
- Kişi başı 3 HMS + 4 kilitli karabina




Ordos’un 28-29 Temmuz’da ortaklaşa gerçekleştirdiği gayet iyi kurgulanmış 16 saatlik arama kurtarma tatbikatından sonra, Pazar günü ekipleri yollayıp dağevinde dinlenmeye karar verdik. İTÜ, YTÜ, ODTÜ karması tayfayla dağevinin çatısında muhabbetten sonra dolunayda birbirimize anlattığımız hikayeler eşliğinde uykuya daldık. Sağlam bir sabah kahvaltısı yapıp tırmanış boyunca beni çok zorlayacak olan dikeni Anıl’a küçük bir cerrahi operasyonla aldırdım ve 12.00’de yola koyulduk. Bu arada sabahtan beri toplanmaya başlayan bulutların biraz gölge yapması umuduyla Cımbar’a neşeli bir uğurlamayla girdik. Sağ koldan ilerleyip 13.15’de vadinin Arpalıkla birleştiği yere vardık. Durmadan ilerleyip 14.10’da Tekepınarı’na sağanak yağmurla girdik. Suları hızlıca doldurup yola koyulduk, yarım saat sonra bivak kayalarına ulaştık. Bu sırada almam gereken şişeyi Tekepınarı’nda bıraktığımı farkettim. Deparla suya gidip geldim. Bu bize yarım saate maloldu. Havanın dipsiz tarafından yağıyor olması ve Cımbar tarafından da kapatıyor olması nedeniyle burada beklemeye karar verdik. Kurulduktan yaklaşık yarım saat sonra Bestami ve Batur’un gelmesiyle daha bi şenlendik. Sonu çok kötü olabilecek bi kazadan hiçbir zarar görmeden kurtulmuşlardı. Yedik içtik bu arada hava açtı. Hazırlandık ve 17.30’da biz Dipsiz’e Baturlar da dağevine yola koyuldular. 1 saat sonra obaya vardık, burada Dumlupınar’dan arkadaşlarla ayaküstü muhabbet edip yola devan ettik. 19.15 gibi kamp yerimiz olan kayanın altına geldik. Su bulmaydı, yemeydi derken 22.00 gibi bivaklara girdik.



Sabah 4.00’da uyanıp yola koyulduk. 6.30’da rotanın girişine vardık. İlk ip boyunu slablardan serbest çıkıp geniş bir sete vardık. Burada uzun bir istasyon arayışından sonra 7.20 gibi 2. ip boyuna anlaştığımız gibi tırmanmaya başladım.( Burada sikkelerden birini düşürdük.)

2.İp : Girişi zor bir çatlaktan sonra sağa giden ara emniyeti az, boşluklu bir traversle genişçe bir sete varılıyor. (İki adet no:3 takozu tırmanırken uçurdum.Çatlak üzerinde ve sette sikke var.) (IV+)

3.İp: Alper yola koyuldu. Ara emniyeti bol çatlak/baca sisteminden yükseldi.(IV+)

4.İp: Bacadan devam edip, slablardan boşluklu etabın sonunda kaya kulvarına vardık.(III, IV-)

5.İp: Kolay ama çürük kaya kulvarından yükselip sağa dönen negatif bir çatlak ve sola giden bir slab hattının olduğu yerde istasyon kurdum.(III)

6.İp: Soldaki hattan yukarıda görünen gri renkli kuleciği hedefleyip yükseldik.Bu etapta boşluk hissi kendini iyice gösteriyor. Alper kulecik üzerinde bir babadan ve belde iki sikkenden emniyet aldı. (V-)

7.İp: Kilit etap. Babadaki askı istasyonu ana istasyon olarak kullanıp sikkeleri ara emniyet olarak kullanmaya karar verdik (bu arada askıdaki manzara mükemmeldi). Büyük su oluğunu solumuzda bırakıp tırmanmamız gerekiyordu. Önümüzde ara emniyeti hiç olmayan 20 metrelik bir gri slab yükseliyordu. Alper biraz yükseldi, hiç bir şey bulamayınca dinlenip tekrar denemeye karar verdi. Bu arada sağa giden negatif bir traversin sola çapraz yükselen bir kulavara bağlandığını farkettik. Çürüklük ve boşluk ürkütse de doğru hattın burası olduğuna karar verdik. Alper traverse başladı ama tuttuğu her yer dökülüyordu. Bebek adımlarıya negatifi geçip iki tane emniyet attı(Bu sırada eline kramp girmesi de şahane oldu.) Kulvara bağlanan negatif dik etabın da çürüklükte sınır tanımaması korkutsa da burayı da atlatıp bir 15 metre kulvarda yükselip istasyonu kurdu.( Genele IV, traverse V- verdim gitti.)

8.ip: Çürüklük. Neye dokunsam kıpırdıyor. Ara emniyeti olmayan bir çatlaktan kovuğa yükselip önce sola sonra sağa yükseliyorum. İpi sonuna kadar kullanıp bir babadan istasyon alıyorum.( III, IV-) DİKKAT: Bu ip boyunda sağa döndükten hemen sonra gazla yükselmek yerine soldan biraz alçalıp, yine sola traversle karşıda görünen iki baba hedeflenmeli.

9.İp: Çok yükseldiğim için travers yapmak zorundayız. Ancak etap slablardan gidiyor ve belirgin basamak ve tutamak yok. Girişe dünyanın en yalan friendini yerleştiriyorum.Biraz soldan ufak bir kulvardan alçalıyorum. Burada çölde su bulmuş gibi sevindiğim bir deliğe sikkeyi çakıyorum (Sikkeyi bıraktık). Sola traversten sonra yükselip iki baba arasına istasyonu kuruyorum. (IV+)

10.İp: Karşıda görünen kovuğu hedefleyip yükseliyorum. Kovuğa gelmeden sağa giden hattı takip edip iyice yükseldikten sonra karşıma bir kule çıkıyor. Kulenin solunda bir çatlak yükseliyor. Ancak doğru hat biraz daha sağda siyah bir akıntının önce bir sete oradan da negatif girişli, kovuklu, siyah renkteki çatlağa vardığı hat. Buradan yükselip çatlağın altında kitabına uygun bir istasyon alıyorum. (III)

11.İp: Alper çatlaktan yükseliyor. Kolay buralar derken birden duruyor ve asıl V- ‘lik kısımla karşılaşıyor. O yukarda cebelleşirken ipin düşürdüğü kafam kadar taşları sayıyorum ben de. Bu arada kovukta ziyaretime gelen kuşlar ve günbatımında B.Demirkazık Kuzeybatı-Kuzeydoğu sırtlarının manzarasıyla iyice keyifleniyorum. Alper etabı bitirip beni yanına alacak. Ama ip bir yerde sıkışıyor, ipin ne boşu alanıbiliyor ne de benim emniyetim alınabiliyor. Ben de 15-20 metre prusikleyip yükseliyorum. İpin boşunu aldıktan sonra çakılmasında bütün yusuf sülalesinin yardıma geldiği sikkeyle 10-15 dk. boğuşuyorum. Hava karardı, bulunduğum oluktan su damlıyor, artık sikkenin etrafına saldırıyorum ama sikke kıpırdamıyor. Pes edip bıraktım ve karanlıkta Alper’in yanına vardım. (V-)


Bivak yeri arayışından sonra olduğumuz yerde bir set hazırladık. Önder’e ve Dksk’dan Ayça’ya haber verdikten sonra saat 22.00 bivaklara girdik. Yarı uykulu, sabah 4.00’ten sonra yerini titremeye bırakan bivaktan 5.30 gibi çıktık. Kolalı jelibon kahvaltısından sonra kulvarın sonuna yükselip ip açmadan sağa giden sette ilerledik. (III)

12.İp: Setin iyice çürükleştiği yerde başka hiçbir şey bulamadığımız için tek sikkeden istasyon alıyoruz. Burada boşluk hissi karşılıyor sabah sabah bizi. Alper hayatındaki en yalan ara emniyetleri atıp (bu tarihi anı kaçıranlar için üzgünüm) sağa traversten sonra sol çapraz yükselen kulvarın vardığı geniş bir sette babaları kullanarak bir istasyon alıyor (istasyonu sağlam almış neyseki). (III)

13.İp: Hadi genç bu ip boyu senindir diyerekten malzemeleri bana veriyor Alper bey. Etap maksimum IV derece zorlukta yükseliyor ancak çok çürük. Sağdan da soldan da ortadan da sırta varılabiliyor. Ben berbat bir ip organizasyonuyla önce sola sonra sağa dönüyorum ve sırta varıyorum. Sırtın arka tarafında 2 takoz bir sikkeden istasyon kurup Alper’i yanıma alıyorum. Saat 8.35.

Çikolata ve şekerleme yiyip kalan son suyumuzu da içtikten sonra sola Beşparmak sivrisine doğru sırttan yürüyoruz. Zirveye 9.10’da varıyoruz. Beş dakika oturduktan sonra alçalıp Çağalınbaşı’na doğru yola koyuluyoruz. Neden Çağalınbaşı diyen varsa: İniş için önce Çağalınbaşı zirve yapmak gerekiyor, bir rotanın inişi böyleyse rotaya girilmemeli bence. Beşparmak’tan inince Kocasarp-Çağalınbaşı traversi yapacak olan Dumlupınarlı arkadaşlarla Beşparmak’ın iki ip inişinin ardından siyah buza bağlanan kulvarının girişinde karşılaşıyoruz. İnişi kaybedince geceyi Yedigöller’de geçirip tekrar dönmüşler,iniş için bir yol arıyorlardı. Birinin dizine taş düşmüş, yan bağlarında belirgin bir şişlik vardı. Beraber devam etmeye karar veriyoruz. Bolca suları olduğu için de sevinçliyiz tabii ki. Saat 11.25’te Çağalınbaşı zirvedeydik. Başlayan sağanak yağmur ve yıldırım yeme olasılığıyla hemen alçalıp Yıldızbaşı-Çağalınbaşı geçidine vardık. Burada çarşaktan deparla inerek toplamda 32 saat sonra 14.00’da kampa vardık. Tekrar sağanak başladı. 14.30’da kamptan ayrıldık. Oba yerinde bi su doldurup sık sık jog temposunda koşarak saat 17.00’da dağevine vardık. Üst değiştirme, su içme derken 17.20’de köprüye doğru yola koyulduk. Bi kaç telefondan sonra Çamardı dolmuşunu da yakalayıp İstanbul’a döndük. Böylece eğitim, tırmanış ve dostluk anlamında her yönden şahane bir Aladağlar faaliyetini sonlandırmış olduk.


Fotoğraf makinemiz olmadığından fotoğraf gönderemiyoruz. Çok güzel kareler çıkardı yalnız, giden olursa mutlaka ufak bi makine alsın yanına. Rota çizimlerini, fotoğraflarını Aladağlar’da 50 rota kitabında ve Tunç Fındık internet sayfasında bulabilirsiniz. Herkese kazasız belasız faaliyetler..



Comments

Popular Posts